Rüyada fener görmek
Rüyada fener görmek, yanan bir el feneri görmek, tehlikeli bir gezinti yapacağınıza, sönmüş bir fener görmek, keder ve üzüntülerinizin daha bir müddet devam edeceğine yorumlanır.
Rüyada sokak feneri görmek, gündüz ise, faydasız ve boş işlerin peşinden boşu boşuna koşup duracağınıza, gece ise her tuttuğunuz işten karla çıkacağınıza yorumlanır.
Rüyada elinde yanan fener görmek, sıkıntıya düşüren sorunlardan kurtulmak için bir fırsat yakalayacaktır. Fener aniden sönerse kişi duyguları nedeniyle hataya düşeceğine işaret eder.
Rüyada parlak yanan bir fener görmek, şeref ve saadete, evlenmeye, kazanç ve kara yorumlanır. Rüyada ışığı olmayan fener görmek, hastalığa, işlerin zorluğuna yorumlanır.
Fener nedir: Yağmurlu veya rüzgarlı havalarda kullanılan, her tarafı camla kapatılmış mum veya lamba muhafazalı aydınlatma aracı.
Bu sitede yer alan tabirler, çeşitli eski kaynaklardan yararlanılarak eklenmiştir. Görmüş olduğunuz rüyayı bir bütün olarak ele alıp ona göre yorumlamanız gerekmektedir. Parça parça hatırladığınız rüyalardaki nesneleri ve eylemleri teker teker ele alıp ona göre değerlendirmeniz gerekmektedir. Bunun için sitemizdeki arama bölümünü kullanarak arama yapabilirsiniz.
Rüya yorumu rüya da gördüğünüz nesnelerin ve eylemlerin anlamlarının saptanmasıdır. Bu çalışma psikanalizle ve çeşitli mistik ve ezoterik ekollerle aynı anlamı taşımazlar veya aynı şekilde yapılmamaktadırlar. Birçok eski kültürde rüya görme doğaüstü bir iletişim veya ilahî bir müdahale olarak kabul edilmiş olduğundan, rüyaların içerdiklerine inanılan mesajlar birtakım yöntemler kullanılarak çözülmeye çalışılmıştır. Eski Yunanlılar inşa ettikleri Asklepion denilen tapınak veya sağlık sitelerinde rüyaların yorumlanmasını da içeren çeşitli psikolojik çalışmalarda bulunmuşlardır. Bazı kızılderili kabilelerinde olgunlaşma ayinlerinde kişi bir rehber rüya görene dek oruç tutmak ve dua etmek zorunda bırakılırdı. Günümüzde de çeşitli psikoloji ekolleri rüyaların anlamlarına ilişkin çeşitli varsayımlar ortaya atmışlardır. Rüya yorumu 19. yy.’ın sonlarından itibaren psikoanalizin bir parçası olmuştur.