Yaratıcı rüya
Yaratıcı rüya, yapılan sanat eserinin, bir icadın yapılmasını ya da yeni bir kavramın doğmasını sağlayıcı ilham veren rüyalar yaratıcı rüya olarak adlandırılır. Bir çok sanatçı, eserlerini gördükleri yaratıcı rüyaları yaşamlarında uygulamak suretiyle meydana getirmişlerdir. Yaratıcı rüyalar genellikle kendiliğinden meydana gelen rüyalar olmakla birlikte, böyle bir rüya görebilmek için elverişli koşulları hazırlayıcı, yani “istihareye yatma” denilen yönteme benzer tahrik edici yöntemlerin kullanıldığına da rastlanmaktadır. Bu yöntemlerden biri Don Fabun tarafından tarif edilmiştir.
Tarihten yaratıcı rüyalara şu örnekler verilebilir:
Samuel Taylor Coleridge (1772 – 1834) Kubla Khan eserini tümüyle rüyada hazırlanmış.
Voltaire La Henriade eserini bir rüyası sırasında oluşturmuş.
Edgar Allan Poe(1809 – 1849) hikâyelerini rüyalarından ilham alarak yazmış.
William Blake (1857 – 1827) geliştirdiği, bakır levhalar üzerine yazılı metni renkli resimlerle bezeme tekniğini rüyasında ölü kardeşinden öğrenmiş.
Giuseppe Tartini (1692 – 1770) bir rüyasında bir müzik parçası dinlemiş, uyandıktan sonra bu dinlediği parçayı taklit etmeye çalışarak “Şeytanın Sonatı” adlı eserini yaratmış.
Amerikalı asurbilimci Hermann Von Hilprecht 3000 yıldan eski bir meselenin çözümünü rüyasında görmüş ve çözümü uyguladığında doğru olduğu ortaya çıkmıştır.
Friedrich Kekulé von Stradonitz (1829 – 1896) benzenin devrî yapısını ancak rüyasında çözmüş ve kimya tarihinde bir ilke imza atarak modern kimyada devrim yaratmıştır.
Otto Loewi (1873 – 1961) sinir akımına ilişkin araştırmaları rüyasından ilham alarak sürdürmüş ve akımdaki aktarımın kimyasal tabiatlı olduğunu ortaya koyarak 1936’da Tıp ve Fizyoloji dalında Nobel Ödülü almıştır.
Paul McCartney “Yesterday” parçasını çalmadan önce rüyasında dinlemiştir.