Rüyada okka görmek
Rüyada okka görmek, bina ve köşke işaret eder. Bundan dolayı içinde inci bulunan bir okkası olduğunu gören kimse içerisinde hizmetçisi ve komşusu olan bir köşke sahip olur. Rüyada çöğen okkaı ona, sahip olan için üzüntü ve kederden kurtulmaya ve borcunu ödemeye işaret eder. Rüyada yemen okkası görmek, kendisiyle iftihar edilen evlat yahut hafıza hanıma, hazan da ciltli kitaba işaret eder. Rüyada kadınlara ait okka üzüntü ve kedere işaret eder. Bazen de şiddet içinde olan kimse için ferahlığa evlat ve hanıma işarett eder. Rüyada cam okka görmek, vefasiz bir dostta işaret eder. Rüyada topraktan yapılmış okka hanıma ve hizmetçiye işarett eder.
Okka nedir: İlk çağlardan beri Ön Asya ve Ortadoğu ülkelerinde kullanılan eski bir ağırlık ölçüsü birimi. Okka, Arapça bir kelimedir. “Bugge, Kıyye” şeklinde de söylenmektedir.
Bu sitede yer alan tabirler, çeşitli eski kaynaklardan yararlanılarak eklenmiştir. Görmüş olduğunuz rüyayı bir bütün olarak ele alıp ona göre yorumlamanız gerekmektedir. Parça parça hatırladığınız rüyalardaki nesneleri ve eylemleri teker teker ele alıp ona göre değerlendirmeniz gerekmektedir. Bunun için sitemizdeki arama bölümünü kullanarak arama yapabilirsiniz.
Rüya yorumu rüya da gördüğünüz nesnelerin ve eylemlerin anlamlarının saptanmasıdır. Bu çalışma psikanalizle ve çeşitli mistik ve ezoterik ekollerle aynı anlamı taşımazlar veya aynı şekilde yapılmamaktadırlar. Birçok eski kültürde rüya görme doğaüstü bir iletişim veya ilahî bir müdahale olarak kabul edilmiş olduğundan, rüyaların içerdiklerine inanılan mesajlar birtakım yöntemler kullanılarak çözülmeye çalışılmıştır. Eski Yunanlılar inşa ettikleri Asklepion denilen tapınak veya sağlık sitelerinde rüyaların yorumlanmasını da içeren çeşitli psikolojik çalışmalarda bulunmuşlardır. Bazı kızılderili kabilelerinde olgunlaşma ayinlerinde kişi bir rehber rüya görene dek oruç tutmak ve dua etmek zorunda bırakılırdı. Günümüzde de çeşitli psikoloji ekolleri rüyaların anlamlarına ilişkin çeşitli varsayımlar ortaya atmışlardır. Rüya yorumu 19. yy.’ın sonlarından itibaren psikoanalizin bir parçası olmuştur.